Elmas Nedir?
Elmas, bilinen en sert maddelerden biridir ve değerli bir taştır. Karbon elementinin bir modifikasyonu grafit, diğeri ise elmastır.
Elmasın saf karbon olduğu ilk olarak Fransız kimyacı Lavoisier tarafından keşfedilmiştir. Lavoisier, elması yakmış ve yanma gazının sadece karbondioksit olduğunu görünce elmasın karbon olduğu hükmüne varmıştır.
Elmas Ve Pırlanta Arasındaki Fark Nedir?
Elmas, mükemmel bir elektrik izolatörüdür. Keza ısı iletkenliği en yüksek olan maddedir. Bu özelliğinden dolayı zarar görmeden kesilebilir. Elmasın 57 fasetli özel kesilmiş haline pırlanta denir.
Elmasın Özellikleri Nelerdir?
Günümüzde elmasların en bilinen kullanımı, antik çağ kadar uzanan süsleme için kullanılan değerli taşlardır. Beyaz ışığın spektral renk’lere dağılımı değerli taşların birincil gemolojik özelliğidir. Yirminci yüzyılda, gemologlar elmasları ve diğer değerli taşları bir mücevher olarak değerleri için en önemli olan özelliklere dayalı olarak derecelendirmek için yöntemler geliştirdiler. Gayrı resmi olarak "dört C" olarak (İngilizce:carat, cut, color, and clarity) bilinen dört özellik, artık elmasların temel tanımlayıcıları olarak yaygın olarak kullanılmaktadır: karat, kesim, renk ve berraklık. Bu sistem Amerika Gemoloji Enstitüsü tarafından 1953 yılında elmas özelliklerini değerlendirmek için uluslararası kabul görmüş bir standart olarak geliştirilmiştir.
Pırlantada Karat Nedir?
Karat bir ağırlık ölçüsüdür.
Bir karat (1ct) 0,20 grama eşittir. Pırlanta yalnızca karat ağırlığı ile
değerlendirilmez. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlanta kesim, berraklık ve
renklerine göre farklı değerde olabilir. Kesimine göre pırlanta, ağırlığından daha
büyük ya da küçük görünebilir. Pırlantanız daha büyük görünen bir pırlantadan
daha yüksek karat ağırlığına sahip olabilir. Farklı tasarımlar ve montürler de
boyut algısını etkiler. Piyasadaki yarım karat, bir karat ya da üç karat gibi
pırlanta ağırlığı algısı, ağırlık konusuna büyük önem yüklemektedir. Örneğin
1,01 karatlık bir pırlanta ile 0,96 karatlık bir pırlanta arasında, kesim, renk
ve berraklıkları aynı olsa dahi, önemli bir değer farkı olacaktır. Yan yana
geldiklerinde fark belirsizdir ancak bir karat sınırının iki farklı tarafında
yer aldıkları için 1,01 karatlık pırlantanın değeri diğerinden önemli oranda
daha yüksektir. Pırlantalar, boyutları büyüdükçe doğada nadirleşmeye başlar.
Değeri belirlemede nadirlik önemli bir unsur olduğu için bir karatlık bir
pırlanta aynı renk, berraklık ve kesimdeki 50 puanlık iki pırlantadan çok daha
değerlidir.
Pırlantada Berraklık Nedir?
'Berraklık' pırlantanın saflığını ölçer. Küçücük lekelerden ne kadar arınmış olduğunu gösterir. 'İz' olarak adlandırılan bu ufacık oluşumlar, pırlanta yer kabuğu içinde yüksek ısı ve basınç altında oluşurken meydana gelir ve çoğunlukla gözle görülmez.
Bunlar pırlantanın kendine has parmak izi gibidir. Bir pırlantaya verilen berraklık derecesi, bu doğal oluşumların on kez büyütüldüğünde ne oranda görüldüğüne ve pırlanta içindeki adedine, tipine, rengine, boyutuna ve konumuna göre belirlenir. 'İzler'
pırlantanın içinde doğal olarak meydana gelen oluşumlardır. “Kusursuz” berraklık derecesine sahip olan en nadir pırlantalar, pırlantanın içinde ve dışında herhangi bir ize ya da on kez büyütüldüğünde dahi bir lekeye sahip olmayanlardır.
İzler pırlantanın ışıltısını ya da güzelliğini etkilemese bile, bu pırlantalar nadir olmaları sebebiyle çok küçük izleri olan pırlantalara göre daha değerlidir. “Küçük İzli 2” ya da “SI2” olarak adlandırılan berraklık derecesinde de çıplak gözle herhangi
bir leke ya da iz görünmez. Dereceler arasındaki farklar o kadar incedir ki, bir mücevherci bile mücevherin üstündeki pırlantalarda ilk beş derece arasındaki farkı ayırt edemeyebilir. Aynı kesim derecesine sahip “SI2” ile “kusursuz” berraklıktaki
iki pırlanta, değerleri birbirinden çok farklı olsa bile parlaklık açısından birbiriyle aynıdır. Güzelliği değer önceliği olarak seçersek VS2 ve SI1 en popüler seçeneklerdir. Karat ağırlıkları, renkleri ve kesimleri aynı olan pırlantalar berraklıklarına
bağlı olarak birbirinden çok farklı fiyatlarda olacaktır. Tüm dünyada kabul edilen derecelendirme sistemi berraklığı beş farklı gruba ayırır:
Kusursuz (FL-IF)
Kusursuz (FL) pırlantalar olarak bilinen en nadir pırlantalar, pırlantanın içinde ve dışında herhangi bir ize ya da on kez büyütüldüğünde dahi bir lekeye sahip olmayanlardır.İçi Kusursuz (IF) bir pırlantanın içinde de izler bulunmaz ancak dış yüzeyde
cilalamadan kaynaklanan çok ince bir çizik olabilir.
Çok Çok Küçük İzlere Sahİp (VVS)
Çok çok küçük (VVS) izli pırlantalar çok küçük izleri olan pırlantalardır. Bu izler o kadar küçüktür ki, on kez büyütüldüğünde dahi bir pırlanta uzmanının bile bunları görmesi çok zordur.
Çok Küçük İzlere Sahip (VS)
VS1 ve VS2 olarak ikiye ayrılan çok küçük izli (VS) pırlantaların içinde küçücük lekeler vardır. Ancak bu izler, on kez büyütüldüğünde dahi bir derecelendirme uzmanının tespit etmekte zorlanacağı kadar küçüktür. VS1 pırlantada küçük bir iz bulutu ya da
küçücük bir kristal bulunabilirken, VS2 pırlantada örneğin küçük lekeli bir kristal bulunabilir.
Küçük İzlere Sahip (SI)
SI1 ve SI2 olarak ayrılan küçük izli (SI) pırlantalar, on kez büyütüldüğünde görünür izlere sahip olan pırlantalardır. Bu izler pırlantanın şeffaflığını ya da görüntüsünü etkilemez. Çok nadir durumlarda, büyük pırlantalarda ya da fantazi kesimlerde, bu
izler çıplak gözle görülebilir.
Çiplak Gözle Görünen İzlere Sahip
I-1, I-2 ve I-3 olarak ayrılan izli pırlantalar, çıplak gözle görünen ve pırlantanın dayanıklılığını etkileyebilecek kusurlara sahiptir.
Pırlantada Renk Nedir?
D – F (Ekstra Beyaz)
J – L (Hafif Renkli)
M – R (Çok Açik Sari)
S – Y / Z (Açik Sari)
Pırlantada Kesim Nedir?
“Kesim”, pırlantayı kesme işlemidir. Bu işlem, pırlantanın
ışıltısını, ateşini ve kıvılcımını ortaya çıkaran en önemli aşamadır. Özellikle
cilalamaya dikkat ederek kesim sırasında son derece özel açı ve boyut
parametreleri uygulanır. Cilası iyi yapılmamış yüzeyler, ışığı iyi yansıtamaz
ve ışıltıyı ortaya çıkaramaz.
Kesimde olabilecek hatalar pırlantanın ışıltısını etkiler ya
da yansımasını azaltır. Güzellik, ışık, yansıma, ışıltı, kontrast ve ateş gibi
özellikleri en üst seviyede elde etmek için en az “çok iyi” kesim derecesine
sahip pırlantaları tercih etmelisiniz. İyi kesilmiş bir pırlanta, ışığı kendi
içinde, ayna gibi bir yüzeyden diğerine yansıtır. Eğer pırlanta idealden farklı
kesilirse ışık taşın dışına yansımaz, yan yüzeylerde ya da aşağı doğru
kaybolur. Bu da pırlantanın parlaklığını ve değerini düşürür.
İyi kesilmiş bir pırlantanın ışıltısı, ateşi ve kıvılcımı
arasında bir denge vardır. Işıltı, pırlantanın iç ve dış yüzeylerinden yansıyan
beyaz ışıktır. Işık dağılımı ya da daha bilinen adıyla “ateş”, pırlantadan
gelen renkli ışıltılardır. Kıvılcım ise, pırlanta hareket ettikçe gördüğünüz
ışıldamalardır. Pırlantanın kesimi büyüklüğünün nasıl algılandığını da
etkileyebilir. Aynı karat ağırlığına sahip iki pırlanta, kesimlerinin
derinliğine ya da kesim şekline göre birbirinden farklı boyutta gibi
görünebilir. Gelişen teknoloji yeni çeşitler sunmaya devam ediyor, ancak en
bilinen kesim şekilleri prenses, oval, kare, markiz, damla, radyan, zümrüt ve
yastık (cushion) kesimdir. Kesimler yıllar içinde farklı zevklere göre
gelişmiştir. Geçmişin büyük, geniş, parlak kıvılcımlar yayan 'Klasik Eski
Avrupalı' kesiminin yerini, bugünün zevklerine uygun olarak oldukça ışıltılı,
modern, yuvarlak kesim almıştır.